- sadaka gibi
- adj. beggarly
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
SADAKA-İ CÂRİYE — Hayrı, sevabı dâimî olan sadaka. Sevabı öldükten sonra da devam eden hayırlı ameller. (Kur an ve iman hizmeti gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SADAKA — Allah rızâsı için fakirlere verilen mal, para, ilim gibi insanın muhtaç olduğu her hangi bir şey. (Asr ı Saâdette fukara i müslimîn için toplanan zekâta dahi bu nâm verilirdi.) (Bak: Belâ)(...Ehl i keşiften rivayeten bu geçen Ramazanda Ehl i… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AKD-İ MUAVAZA — Hibe ve sadaka gibi teberruattan olmayıp iki taraftan ivaz verilerek yapılan akd, ivazlı akd. Satış, trampa gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEKÂT — Nisab miktarı mala, paraya sahib olan Müslümanın kırkta birini fakirlere sadaka vermesi ve bu verilen sadaka. Ziyadeleşme, artma. * Temizlik. Taharet. (Bak: Sadaka, Nisab).( $ Bu kelâmın mâkabliyle nazmını icab ettiren münasebet ise: Namaz $ Yani … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
afi kesmek (veya satmak veya yapmak) — birine karşı gösteriş yapmak, kabadayılık etmek Yanındaki kıza afi yapmak için onun önüne, dilenciye sadaka verir gibi bahşiş fırlatan bir züppeyi, bıraksalar öldürecekti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
BELADİR — f. Kadınların kullandıkları altun, gümüş, zümrüt, yakut, elmas gibi süs eşyası. * Belâyı def etmek için verilen sadaka … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEFFARET — (Masdar gibi kullanılıyorsa da keffâr mübalâğa isminin müennesi olup, asıl mânası: örtücü ve imhâ edici demektir.) Bir mecburiyet altında veya yanlışlıkla işlenmiş günahı affettirmek ümidiyle şeriata uygun olarak verilen sadaka veya tutulan oruç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük